Olgun dişlerde olduğu gibi, apeksi kapanmamış bu dişlerde de ilk yapılacak işlem kanalın mekanik ve şimik temizliğidir:
- Kanal çapı ile orantılı olarak ön dişlerde palatinal yüzden, arka dişlerde oklüzal yüzden pulpa odası açılır.
- Radyografi ile uzunluğu saptanan kanal içersindeki gangrenli kütle tirnerf’le çıkarılır.
- Kanal-hipoklorit ya da başka bir dezenfektan madde ile yıkanır.
- Dentin-sement birleşme sınırına, yani apekse 1 mm. kalana kadar kanal, mekanik olarak genişletilir. Genç dişlerde , kanal aletini kanalın duvarlarına yaslayarak çalışmak gerekir. Çünkü bunlarda kanal genişliği, en kalın kanal aletinden bile daha büyük çapta olabilir. Esasen burada amaç, enfekte dentin duvarını yeterince kazımaktır. (FRANCK,1966).
- Kanal düşük konsantrasyonda hipoklorit solüsyonu ile tekrar yıkanır.
Genel bir kanalda çok basit gibi görülen bu temizleme aslında, apeksin geniş olarak açık bulunması nedeniyle çok dikkat ister. Radyografi, mineralize olmuş kanal duvarlarının uzunluğunu gösterir, fakat ne nekrotik, ne de bırakılması gereken sağlam periapikal dokular arasındaki sınır konusunda bir fikir vermez. Bu bakımdan apeks bölgesinin temizliği yapılırken, periodontal dokuyu zedelememek için uçlarına pamuk sarılı aletler kullanılmalıdır.
- Kanal yıkanmasını, kurulama izler.
- Kanal doldurulması : Kanal dolgu maddesi henüz mümkün olan apikal gelişimi engellememelidir. Kanal dolgusu, üç şekilde yapılabilir:
- Sertleşen, rezorbe olmayan patla doldurma: Bu durumda apikal bölgede, kanalda bir daralma olamayacak ve apeks açık kalacaktır. Bazen rezorbe olmayan bu patın üzerinde ince bir sement köprüsü meydan gelerek apeksi tıkar.
- Rezorbe olucu bir patla doldurma: Eğer iyileşme sağlanabilmişse ve enfeksiyon ortadan kalkmışsa, patın rezorpsiyonunu izleyerek periodonsiyumun kanal içersine doğru invaginasyonu görülür, bu durumda apeks, sementoid karakterde bir doku ile kapanır.
- MARMASSE tekniği : Kanalın yalnız apikal 1/3 bölümünün rezorbe olucu, geri kalan bölümün sertleşen, rezorbe olmayan bir patla doldurulmasıdır. Böylece apikal bölgede normal kanal daralması ve apeks oluşumu sağlanmış olur hem de üst bölümdeki sertleşen patla kanal ağız ortamının zararlı etkisinden korunmuş olur. Ayrıca ileride dişe bir pivo yapılacaksa, yumuşak ve rezorbe olucu pat kanalın hazırlanması sırasında kolayca geçilerek periodonsiyum zarara uğratılabilir, böylece onarım işi yapılamaz; üst bölümün sertleşen patla doldurulması bu sakıncayı ortadan kaldırır.
Doldurma işlemi : Kanal mekanik olarak temizlenip sulu hipoklorit ile yıkandıktan sonra pamuk fitil ile kurulanır. Dolgudan önce apikal bölgede bir hemoraji yapmaktan çekinmemelidir. Meydana gelecek pıhtı, sikatrazyonu kolaylaştıracaktır.
Kanal boyunu ölçtükten sonra, kalın bir lentulo yardımı ile rezorbe olucu patla apikal bölüm doldurulur ve pamuk sarılmış bir MİLLER sondu ile pat,hasta duyarlık alana kadar itilir.(FRANCK, 1968). Apikal bölgeye pat uzun bir fulvar yardımı ile yerleştirilebilir. Apikal bölgenin durumu anlatılırken değinildiği gibi 1-2 mm. lik son bölümün doldurulmaması apikal gelişim için daha uygundur. Amaç periodonsiyumu zedelememektir. 1/3 apikal bölümü dolduran rezore olucu patın üzerin rezorbe olmayan, sertleşen ZOE ile doldurulur.
FRANCK, iki patın birbirine karışmaması için araya küçük bir pamuk yuvarlak, MARMASSE ise, pamuk yerine alevden geçirilmiş amyant lifleri koymayı sağlık verirler.
Kullanılan rezorbe olucu patların bakterisit ya da bakteriyostatik etkili ve apeks gelişimi için gerekli biyolojik koşulları sağlayacak özelliklerde olması gerekir. Bazı araştırıcılar antiseptik (COOKE, 1960) bazıları antibiyotik bazlı patları (BALL, 1964) bazıları ise Ca (HO)2 bazlı patları sağlık verirler. Kullanılan başlıca patlar:
- MAISTO’ nun radyo-opakt patı : Kanal doldurulacağı sırada hazırlanır.
Toz : Hydroxyde de Calcium lodoforme eşit dozda – Likit: Methyl-cellulose (%3) Eau distillee
Hazırlanış : Toz ve likit normal kıvama gelene kadar cam üzerinde spatülle karıştırılır. Lodoforme radyo-opasiteyi sağlar.
- MAISTO’nun yavaş rezorbe olan patı : Önceden hazırlanabilir.
ZnO …………………………………….. 14 gr.
Lofoforme……………………………. 42 gr.
Thymol ………………………………… 2 gr.
Chlor-phenol-camphre ………… 3cm3
Lanoline anhydre………………….. 0,50 gr.
Hazırlanışı: ilk üçü havanda pulverize edildikten sonta C.P.C. ve Lanoline ile pat haline getirilirler, Plastisitesi azaldığında C.P.C. ile sulandırılabilirler.
- FRANCK’ ın radyo-opak olmayan patı: Hemen hazırlanır. Bileşimi: Hydroxyde de Calcium
- Chlor-Phenol-Camphre q.s.
Hazırlanışı : Her iki madde karıştırılarak pat kıvamına getirilir.
- WALKHOFF patı :
Toz: lodoforme
Likit :
Parachlorophenole ……………………………………………..%55
Camphre ……………………………………………………………..%49
Menthol ………………………………………………………………% 6
Tedavi başarılı olduğu taktirde 6-8 aylık bir süre içersinde apeksler gelişimlerini tamamlarlar.
FRANCK(1966) kalsiyum hidroksitli patla yaptığı tedavide, birer ay ara ile ilk üç ay dişin radyografik kontrolünü öngörür. Eğer tedavi başarılı olmayıp fistül meydana gelmişse, kök kanalı temizlenip yeniden Ca(OH)2 patı konulur. Hasta kontolde ağrıdan şikayetçi ise, dişin kanalı yeniden doldurulmadan önce bir hafta açık bırakılmalıdır. İlk üç ay sonunda kök uzunluğu değişmiş olabilir, gerekiyorsa, yeniden radyografik kanal boyu ölçülerek kanal tedavisi tekrarlanabilir. Kök oluşumu bitene kadar radyografik kontrole devam edilmelidir. Apeksin kapanışı radyografi üzerinde ve kanala sokulan aletin sert bir engele rastlaması ile anlaşılabilir.
Apeksin makroskopik kapanışı tamamlandıktan sonra rezorbe olan pat, sertleşen bir patla değiştirilip kanal güttası konulması yerinde olur.
Yapılan radyografik ve histolojik kontroller, dört tip apikal oluşum göstermektedir.
- Kanal yan taraflardan daralır, apeks oluşur ve foramen apikale kapanır.
- Apeks oluşur, foramen apikale tıkanır, fakat lateral kanal daralması yoktur.
- Kanal daralması yoktur, apikal bölge derinde meydana gelen ince bir köprü ile kapanır.
- Apikal bölge gene ince bir köprü ile tıkanır, fakat köprü apeksin ucundadır.
Yanıt Bırak