Süt dişleri tedavi edilmedikleri takdirde çeşitli genel ve lokal komplikasyonlar ortaya çıkar.
LOKAL KOMPLİKASYONLAR: Dişleri çeneleri ve dişetlerini ilgilendirebilirler.
Dişlere Ait Komplikasyonlar : 1. Pulpaya ulaşmamış yüzeysel çürükler bile bir enfeksiyon odağı meydana getirmekte, komşu dişleri çürük tehlikesi ile karşı karşıya bırakmaktadır: Süt dişlerinde, özellikle süt azılarında arayüz çürüklerine sık olarak rastlanması bunu doğrulamaktadır. Özellikle süt dişlerin distal çürükleri altı dişinin çürümesine sebep olduklarından önemlidirler. Üstelik çürükten ötürü besin artıkları kolayca diş aralarında birikir, diş etinin çekilmesine ve septumda rezorpsiyona yol açar. Ayrıca, tedav, edilmemiş çürük, nöro-trofik bozuklukların ortaya çıkması için bir irkiltme odağıdır ve yeni çürüklerin ortaya çıkmasına sebep olur.
2.Pulpa gangreninde, fizyolojik kök rezorpsiyonu meydana gelemez, daha önce başlamışsa duraklar, dişler normal zamanda düşemezler. Bunun sonucu, sürekli dişlerin sürmesi gecikir ve malpozisyonlar meydana gelir. Bunun sonucu, sürekli dişlerin itmesi ile vestibüle doğru devrilen süt dişi kökü o bölge mukozasında ülserasyona yol açar.
3. Enfeksiyon pulpa sınırını aşarsa, genel komplikasyonların dışında , alttaki diş germini ilgilendiren foliküler kist, ya da bu dişin kuronunu ilgilendiren displaziler meydana gelebilir.
Çenelerle İlgili Komplikasyonlar:
Burada, süt dişlerinin, sürekli dişlere yer hazırladıklarını bir kez daha hatırlatmak gerekir: Sürekli dişler süt dişlerinden daha büyük olduklarından,ancak çeneler geliştiği takdirde sürmelerini tam olarak yapabilirler. Normal olarak süt dişi düşmesi ile sürekli dişin sürmesi arasında pek kısa bir zaman geçer. Süt dişi çürüğü tedavi edilmezse:
-Ya erken çekimi gerekir,
-Ya da çene üzerinde uzun süre persistant gösterir.
Eğer süt diş erken çekilmişse, sürekli diş gelişimini bitirip sürme yapmaya hazır olmadığından, alveol rezorbe olur. Ayrıca komşu dişler boşluğa doğru yer değiştirirler ve çekim boşluğu alttaki dişin yerleşemeyeceği şekilde kapanır.
Süt dişleri köklerinin zamanında rezorbe olmamaları, onların düşmelerinin ve alttaki sürekli dişin sürmesini geciktirir; ayrıca sürekli dişin sürme doğrultusunu değiştirirler ve diş genellikle lingual tarafa doğru gelişir.
Dişetleri ile İlgili Komplikasyonlar: Çürük dişlerin varlığı çocuğun o tarafla çiğnemekten kaçınmasına yol açar, bunun sonucu ginivitis meydana gelir. Ağız mikroflorasının virulansı ve kantitesi artar, böylece yeni çürüklerin gelişimi için elverişli ortam yaratılmış olur.
GENEL KOMPLİKASYONLAR : Diş çürüğü çocuğun gelişimi ve diğer organları üzerinde de etkilidir.
Çocuğun Gelişimi Üzerinde:
Erişkin bir kişinin beslenme ve kilosunu korumak için 32 dişi vardır. 12 yaşında bir çocuğun ise 13 yılda kilosunu 30dan 70 kg a çıkmak, yani ağrılığını %230 arttırabilmek için 28 sürekli dişi vardır.
2 yaşından 12 yaşına kadar geçen 10 yılda ise, 12,5kg.dan 30 kg. a çıkmak, yani ağırlığını %260 oranında arttırabilmek için çocuğun 20 süt dişi ve altı yaşından itibaren buna ek olarak 4 birinci büyük azısı vardır. Bu dönem karışık dişlenme dönemidir.
Yukarıdaki rakamlardan, erken süt dişi kaybının önemi konusunda bir fikir edinilebilir. Özellikle iki süt azısının kaybı ile çiğneyici yüzeyin yarısı ortadan kalkmış olur.
2) Süt dişlerinin erken çekimi olmaksızın bile çürüklerin, ya da sürme bozuklıklarının varlığı, çiğneme yetersizliği ile sindirimi etkiler, ortaya çıkan gelişim bozuklukları yeni çürüklerin meydana gelmesine zemin hazırlar.
Fokal Enfeksiyon Bakımından: Erişkinde olduğu gibi, çocukta da enfekte bakımından önemli rol oynarlar.
Çocuğun Psişik Gelişimi Üzerinde : Bu konuda diş çürüklerinin vücut gelişimini etkilemesini, ağrı sebebi ile ortaya çıkan uykusuzluklar ve tedavi gerekçesi ile tekrarlanan okul aksamaları yolu ile dolaylı bir etkileri vardır.
Süt Dişlerinde Tedavi Endikasyonları:
1) Mine Çürüğü : 1. Derece çürük olarak kabul edilen mine çürüklerinde, henüz dentinde reaksiyon yoksa profilaktik tedaviye başvurulur. Çiğneyici yüzün daha iyi temizlenmesini sağlamak ve retansiyon yerlerini ortadan kaldırmak üzere, çürümeye başlayan fissürler bir rond frezle genişletilip bir möletle düz yüzey haline getirildikten sonra fluorlu bir patla cilalanır, bu işlem 6şar ay aralıklarla birkaç kere tekrarlanır. Aynı işlem ön dişlerin henüz başlangıç devresindeki düz yüzey çürükleri için de geçerlidir.
Fakat, fissürlerin deviasyon gösterdikleri durumlarda, ya da dentin de reaksiyon varsa, yapılacak tedavi işlemi dentini de içerisine alan bir kavite açmak ve dolgu yapmaktır.
2) Dentin Çürüğü :
A. YÜZEYEL DENTİN ÇÜRÜĞÜ : Prensip olarak, hiçbir klinik belirti göstermeyen, fazla derin olmayan dentin çürüklerine sürekli dişlerin ikinci derecede başlangıç çürüklerinde olduğu gibi : (kavite-siman kaide-dolgu) dan ibaret tedavi uygulanır.
Süt dişi dentinin duyarlığı daha az olduğundan, daha az olduğundan, daha doğrusu, doğrusu çocuğun ağrı değerlendirmesi erişkinlerden değişik olduğundan, fazla ağrı vermeksizin çürük dokuları kaldırmak mümkündür. Yalnız, ansızın pulpaya girmekten kaçınmalıdır. Bu yaralanmadan ileri gelen ağrı ve hemoraji, eğer doğrulamaya gerek varsa, pulpanın canlı olduğunu ispatlar.
B.DERİN DENTİN ÇÜRÜĞÜ : Prove, geçici ve lokalize duyarlıklarla yol açan ikinci derece derin dentin çürüklerinde ise, süt dişi pulpasının sağlığını korumuş olması nadirdir. Bundan ötürü, klinik tecrübeler, bu ilerlemiş derin süt dişi çürüğü üçüncü derece olarak kabul etmeyi ve bu şekilde tedaviye girişmeyi uygun göstermektedir. İlk yapılacak iş, bir röntgenle, dentinin reaksiyon derecesi ve dentinin çürüğünün pulpaya yakınlığı konusunda bir fikir edinmektir.
Süt dişlerinin derin dentin çürüklerinde, pulpaya yaklaşmaksızın, hatta onu zedelemeksizin uygun bir kavite hazırlamak hemen hemen olanaksızdır. Ya kavite yeterince derin hazırlanamaz, kısa süre sonra dolgu düşer ya da pulpayı açmak kaygısı ile çürük iyi temizlenemez ve residiv yapar: en kötü ihtimal de pulpanın açıldığı görülmeksizin dolgunun açık pulpa üzerine konulmasıdır. Çocuk ertesi gün şiddetli ağrılar, ya da bir abse ile gelir.
Sürekli dişlerin dentin çürüklerinde biyolojik dentin tedavisine, yani endirekt ve direkt kuvataj’a başvurulur. Süt dişlerinde ise bu tip tedavilerin aşağıdaki sakıncaları vardır:
-Büyüklük bakımından sürekli dişlerden 1/3 oranında ufak olan süt dişlerinde üç dörtkat dolgu yerleştirme güçlüğü:
-Küçük çocuklarda tükrük pompası dig, ya da otomasyon kullanma güçlüğü sterilazasyonun sağlanamaması;
-Süt dişlerinin stabil dönemlerinin kısalığı ve bunun dışındaki dönemlerde apeksilerin, rezorpsiyondan ötürü çok geniş olarak açık bulunmaları ve pulpaya daha fazla kan gelerek dentin sikatrizasyonunun sürekli dişlerde daha geç olması.
Yanıt Bırak