Ağız boşluğu, genel sağlık konusunda en iyi bilgi alınacak ortamdır. Birçok hastalıkların ilk belirtileri ve semptomları ağızda görüldüğü için erken tanıda diş hekiminin rolü önemlidir. Diğer taraftan, diş sisteminin patolojik değişikliklerinin büyük bölümü, anne, fetüs, süt çocuğu ve çocuğun geçinmiş oldukları hastalıkların izleridir.
Dişler, gelişimlerinden önce, gelişimleri sırasında ya da gelişimlerinden sonra çeşitli faktörlerin etkisi altında kalabilirler. Bu faktörlerin oluş zamanı ve sürelerine bağlı olarak çeşitli patolojik durumlar ortaya çıkabilir. Eğer patolojik faktör, dişlerin gelişimlerinden önce ya da gelişimleri sırasında etkisini gösterirse “Gelişim Bozuklukları” dişlerin gelişiminden sonra etkili olurlarsa “Edinsel Bozukluklar” ortaya çıkar.
GELİŞİM BOZUKLUKLARI 1. DİŞLERİN GELİŞİMİ:
Dişlerde görülen gelişim bozuklukları, dişlerin gelişim dönemlerine göre değişik durumlar gösterirler. Bu bakımdan konuya girmeden önce, dişlerin gelişimini kısaca özetlemek yerinde olur:
Dişlerin gelişmeye başlaması, rahim içi yaşamın 30. 34. günlerine rastlar. Çan safhasına kadar olan ilk 3,5 aylık dönem «ORGANOGENEZ» dönemidir. Bu dönemde diş organı çan şeklini alana kadar gelişir.
Bundan sonra «MORFOGENEZ» başlar. Morfogenez’in ilk fazı “Histodiferansiasyon” dur. Bu dönemde çan organının hücreleri 1. İç Mine Epiteli, 2. Stratum İntermedium, 3. Mine pulpası ve 4. Dış Mine Epiteli olarak farklılaşırlar.
Morfogenez'in ikinci fazı «Formasyon» dur. Bu dönemde diş dokuları oluşmaya başlarlar. Bilindiği gibi, ilk oluşan sert doku predentindir. Daha sonra ameloblastlar, odontdblast sınırından Dış Mine Epitel'ine kadar ışınsal olarak yer değiştirerek organik mine matrisini yaparlar.
Morfogeniz’in üçüncü ve son dönemi «OIgunIaşma ya da Mineralizasyon» dur. Bu zamanda, organik matris üzerine kalsiyum tuzları çökelirler. Mineralizasyonun başlama tarihi, süt dişleri için rahim içi yaşamın 4. ayı, sürekli dişler için doğumdan sonraki 4 aydır.
Histolojik olarak organik matris ile olgun mine arasında bir ayrım yoktur. Her ikisi de, prismalar ve ara maddeden oluşmuşlardır. Buna karşılık kimyasal bileşimleri farklıdır; Organik matriste anorganik tuzlar % 25-30 iken, olgun minede % 96 dır. Olgunlaşma sırasında eriyik haldeki mineral tuzları kristalleşir, suyun fazlası elimine olur.
Eğer formasyon normal, kristalizasyonda bir bozukluk varsa «Hipokalsifilkasyon», formasyon bozuk, mineralizasyon normalse «Hipoplazi» "meydana gelir.
Dentinogenez de aşağı yukarı aynı sisteme dayanır. Odontoblastlar homogen bir ana madde salgılayarak pulpaya doğru çekilirler. Aynı zamanda, pulpa, başlangıçta prekollagen, sonradan kollagen olan VON KORFF Iiflerini bu ana madde içeresine yollar. Odontoblast'ın pulpaya çekilirken arkasında bıraktığı uzanftıya Tomes lifi denir. Zamanla, Tomes lifi etrafındaki ana madde ve pulpadan gelen Iifler kireçlenirler. Dentinde kireçlenme önce kürecikler halinde olur, sonra bu kürecikler birleşirler. Eğer kürecikleri birleştiren ana maddenin kireçlenmesinde bir bozukluk olursa intergiolbüier boşluklar ortaya çıkar.
Dişlerin gelişimleri sırasında onları etkileyerek, gelişim bozukluklarının ortaya çıkmasına yol açan etkenler üç grupta toplanırlar:
1. Genetik etkenler. 2. Kongenitai etkenler. 3. Post-Natal etkenler.
GENETİK ETKENLER: Herediter anomaliler Mendel kanunlarına göre ana-babadan çocuklara genler aracılığı ile dominant ya da ressessif karakter olarak iletilirler. Hem organogenez, hem de morfogenez'i etkileyebilirler. Diş anomalilerini ele alırken, sırası geldikçe, çocukta diş ve çene sistemini etkileyen herediter hastalıklara da değinilecektir.
KONGENiTAL ETKENLER: Doğumdan önce ya da doğum sırasında ortaya çıkan fakat genlerle ilgili olmayan etkenlerdir. Her kongenital bozukluğun mutlaka herediter olması gerekmez. Bunlara «Fenokopi ya da Sekonder» anomaliler de denir.
Kongenital etkenler arasında, daha sonraki bölümlerde ele alınacak olan, annenin hamileliği sırasında geçirdiği bazı hastalıklar, kullandığı bazı ilâçlar varsayılabilir. Bunlar fotüs’ün diş sistemini etkilerler. Rahim içi yaşamda belirip doğumdan sonra da süregelen kongenital anomalilere yol açan bu faktörler, hamileliğin ilk 3,5 ayında ortaya çıkmışsa «Onganogenez», 3,5 aydan sonra ortaya çıkmışlarsa «Morfogenez» üzerinde etkili olurlar. Buna göre «Ongarropati» ya da «Morfopati» ler meydana gelir. Organopati’ler diş organının oluşumu ile ilgili anomalilerdir: sayı anomalileri, durum ve biçim anomalileri. Morlopati'ler ise diş germinin formasyon ve mineralizasyon anomalileridir: displazi ve distrofiler.
POST-NATAL ETKENLER: Bunlar çocukla ilgili etkenler olup, doğumdan sonra dişleri etkileyeceklerine göre, daha çok formasyon değişikliklerine yol açarlar. Süt çocuğu ve çocuklarda rastlanılan ve gelişmekte olan dişleri etkileyen bu faktörler, ayrıca ele alınacaklardır.
Yanıt Bırak