Nekrozitan gingivitis (daha önceden Vincent gingivitisi, Vincent gingivostomatisisi, ülseromembranöz gingivitis veya siper ağız olarak bilinirdi. Ayrıca fusospiroketal bir enfeksiyon olan; ancak tipik olarak tonsillerde lokalize olan Vincent anjini ile karıştırılabilir.)
Nekrotizan stomatitis: Nekrotizan lezyonun mukogingival sınırın ötekisindeki dokuları içerdiği durumudur.
Bu yıkıcı inflamatuar durum hızlı gelişen, kuvvetten düşüren ve genellikle akut bir seyir gösterir.
Nekrotizan gingivitis (NG) ağrılı ülserler, nekrotik papiller, zımba deliği görünümünde gingival marjinler ile karakterizedir. Ülserler sarı-gri nekratik alanla kaplıdır. Ayrıca hastalık metalik tat, dişlerinde kopma hissi ve ağız kokusundan şikayet ederler. İnterproksimal kraterler meydana gelir ve kemik kaybı oluşur. Kemik sokestrları oluşabilir. Ataşman kaybıyla birlikte nekrotizan periodontitis adını alır. Bazı vakalarda bölgesel lenfadenopati, ateş ve halsizlik görülebilir. Primer herpetik gingivostomatit ile karıştırabilir. Kuzey Avrupa ve Amerika’da çocuklarda çok nadir nekrotizan periodontal hastalıklara rastlanılır. Prevelansı, gelişmekte olan ülkelerde daha yüksektir. NG zayıf oral hijyenle ilişkildir; ancak stres ve sigara kullanımı kolaylaştırıcı etkenlerdir. Genellikle sınırlı gingival bir durumdur; ancak cancrum oris veya noma olarak bilinen, malnütrisyonla birlikte görülen daha nadir ve daha ciddi durumlarda çenelerde ve yüzde yaygın yıkımlar meydana gelebilir.
Mikrobiyolojik olarak Borrelia vincenti ve Fusobakterıum fusiformisin majör etken olduğu miks anaerobik enfeksiyondur. Daha sonra bu konu hakkında yapılan araştırmalar Porphyromonas spp. Treponema spp. Selenomonas spp. Ve Prevotella spp.’nin dahil olduğunu göstermiştir. NG’nin mikrobiyolojisinde en önemli durum gram negatif anaerobik bakterilerin dokuların içine invaze olması ve lokal debridmana cevap verilmesidir. Son yıllarda HIV eğilimli hastalarda bazen kemik yıkımlarının eşlik ettiği ciddi NG geliştiği gözlemlenmiştir. Klinik açıdan bakıldığında sağlıklı gözüken genç yetişkenlerde NG gözlenmesi HIV enfeksiyonunun bir göstergesi olabilir. Ağızda HIV göstergesi olabilecek diğer unsurlar değerlendirilmeli ve hasta konsulte edilmeli veya HIv testine gönderilmelidir.
Öncelikli tedavi: Aerosol yayılmasını engellemek amacıyla hastaya ultrasonik diş yüzeyi temizleme öncesi %0.2’lik klorheksidin glukonat gargarası verilir. Ayrıca kloroheksidin gargara reçete edilir. Başlangıçta ağrılı olmasına rağmen fırçalamaya ek olarak kullanılması önerilir. Çoğu vakada debridman ve yeterli oral hijyenin sağlanması gibi lokal önlemler yeterli olmaktadır. Ancak lenfodonapati gibi sistemik etkilerin görüldüğü durumlarda 3 gün boyunca 200 mg metronidazol kullanılması önerilmektedir. Ancak penisilinlerde etkilidir. Ülserler iyileştikten sonra da diş yüzeyi temizliği yapılabilir.
Gingivektomi gibi ileri tedaviler persiste kraterlerin varlığında nadiren uygulanır.
Yanıt Bırak