Kronik marginal gingivitisin kesin olarak ne şekilde başladığı bilinmemektedir. Fakat; bu hastalığın oluşumunda en önemli rolü bakteriler ve onların enzim ve toktur. Klinik olarak, tamamen sıhhatli bir dişetinin fizyolojik dişeti cebi tabanındaki epitelin altında daima bir lökosit enfiltrasyonuna rastlanır. Bu enfiltrasyonun normal olduğu, fakat bu sahada az da olsa, bir irkiltmenin mevcut bulunduğu üzerinde durulmuş ve buna dahi histolojik olarak gingivitis adını verenler olmuştur. Bu irkiltmede subgingival diş taşı ve bakteriler en önemli etkenler olarak kabul edilmiştir. Nitekim, subgingival diş taşının olmadığı hallerde birkaç vaka istisna edilirse dişetleri klinik olarak daima sıhhatli bulunmuştur.
Bazı araştırıcılar tarafından da belirtildiği gibi, bu konudaki inancımız : Dişeti kretinin dişe bakan epitel kısmında keratin tabakasının bulunmamasının gingivitise zemin hazırlayan bir faktör olduğudur. Hatta, şunu da kesin olarak belirtmek isterim ki genellikle dişeti iltihapları dişlerin ara yüzlerindeki dişeti papilinin iç kenar epitelinden başlamaktadır. Bugünün modern hayat şartlarına ayak uyduran insanoğlu daima yumuşak gıdaları almaya alışmıştır. Yumuşak gıdalar ise dişetleri üzerine yetersiz bir uyarım yapmakta ve bunun neticesinde dişeti kretleri keratin bakımından daha ince bir epitel tabakası ile örtülmüş bulunmaktadır. Böylece, gıdalar arasındaki sert parçalarla bu zayıf epitel tabakası kolayca zarara uğramaktadır. Fakat, yine de lökosit enfiltrasyonunun dişeti oluğu epiteli altında toplanması irkiltanın da cep içerisinde bulunması gerektiği fikrini kuvvetlendirmektedir.
Yanıt Bırak